İstatistik nedir?
Bir hüküm çıkarmak üzere, olayları yöntemli bir şekilde toplayıp sayı halinde gösterme işi ve bilimidir.
Geçen yüzyılın ortalarında doğmuştur. Çok çabuk yayılmış, faydalı tatbikata yol açmıştır. Birçok memleketlerde anket ve istatistikle uğraşan özel kurullar meydana gelmiştir. Özellikle, sosyal bilimlerde ve biyoloji ve tıp alanlarında kullanılır. toplum olaylarıyla onları etkileyen değişkenler arasındaki münasebetler hakkında genellemeler yapılmasına imkan verir.
Menşei, Romaimparatorluğuna kadar dayanan sayısal (kemmi) bilgi toplama faaliyeti ilk defa 1748 yılında Achenwall, devletle (status) ilgili bilgi anlamına gelen istatistik olarak adlandırılmıştır. İlk olarak doğum, ölüm, göç ve evlenme olayları incelenmesi yoluyla demografi (nüfus bilim) olarak ortaya çıkan istatistik, günümüzde özellikle iktisat ve diğer sosyal bilim alanında geniş bir tatbikat sahası bulmuştur.
İstatistik metodolojisi, dört safhaya ayrılmaktadır:
1. Sayısal bilgilerin derlenmesi,
2. Bu bilgilerin düzenlenmesi,
3. Düzenlenen bilgilerin tablo veya grafik halinde sunulması,
4. Tablo veya grafiklerde sunulan düzenli bilgilerin genelleme yapılabilmesi için analizi.
İstatistik ne demek? (Ekonomi)
(Statistics) Kökeni Latince’deki “status” kelimesidir ki bu da “durum” demektir. Almanya’da üniversitelerde okutulan ve devletlerin durumunu inceleyen bir konuya 1748 de Gottfried Achenwall, “istatistik” adını vermişti, istatistik kelimesi ilk kez bu şekilde ortaya çıkmıştır. Ancak istatistik uzun süre, doğüm ve ölüm gibi olayları konu alan ve deskriptif (tanımlayıcı) nitelik taşıyan bir konu olarak kalmıştır. Modern anlamda istatistik aynı zamanda olayların analizine dayanan bilimsel bir yöntemdir, istatistik şu gibi anlamlarda kullanılır:
• Belirli olaylar veya durumlar hakkındaki rakamsal bilgileri toplamak, gruplandırmak ve sınıflandırmak suretiyle seriler haline getirmek, serileri ortalama ve oran gibi tek sayıyla özetlemek, analiz etmek şeklindeki bilimsel yöntem. Bu anlamda istatistik, kantitatif (nicel) bir analiz tekniğidir.
•Yeterli derecede bilinmeyen bir bütün hakkında tahminde bulunma, bilgi elde etme yolu,
• Bir dizi gözlem veya deney sırasında belirlenen bir durumun veya olayın az ya da çok tekrarlanma özelliği,
• Milli gelir, fiyatlar, üretim, nüfus sayıları, dış ticaret, v.b. ekonomik, sosyal, siyasal veya fiziki olaylar hakkında toplanmış ve yayınlanmış rakamsal bilgiler,
• Sayısal verilerin ve bunlar arasındaki bağlılıkların incelenmesi. İstatistik yöntem günümüzde bilimsel araştırmalarda yaygın olarak kullanılan bir araç durumundadır. Ekonomi, sosyoloji, siyaset bilimi, işletme, biyoloji, tıp, v.b. bilim dallarında istatistik yönteminden geniş ölçüde yararlanılır.
İstatistik yöntemin başlıca üç aşaması vardır : Birinci aşama incelenecek olay hakkında rakamsal bilgi toplanmasıyla ilgilidir. Bu deskriptif bir aşamadır. İkinci aşama, toplanan verileıin gruplandırılması, sınıflandırılması ve çeşitli yöntemler uygulanarak olaylar arasındaki ilişkilerin keşfedilmesi aşamasıdır. Üçüncü aşama ise keşfedilen ilişkilerin yorumlanması, genelleştirilmesi, modelleştirilmesi ve öngörüde bulunmaya yarayacak biçimde sistemleştirilmesdir.
Bu işlemler yapılırken, ulaşılan sonuçların hangi olasılıkta ve ne gibi koşullar altında geçerli olacağı da belirtilir. Aslında bilim yöntemi açısından istatistik, tümevarım ve Tümdengelim yöntemlerini birlikte kullanır. Şöyle ki istatistik yöntemini kullanan araştırmacı, tek tek olayları gözlemek suretiyle bunlardan bir sonuç çıkartmaya çalışır ki bu, araştırmanın hipotezini oluşturur. Özelden genele doğru geçişi öngören bu işlem tümevarım yöntemine dayanır. Daha sonra araştırmacı, tekrar olaylara dönmek suretiyle kurduğu hipotezi test etmeye çalışır.
Olayların doğruladığı hipotez bilimsel bilgi niteliği kazanır, aksi durumda ise değiştirilir veya tamamen terk edilir. Bu şekilde hipotezin olaylara dönülerek test edilmesi işlemi de genelden özele 4oğru geçiş şeklinde olduğu için, tümdengelim yöntemine örnek niteliğindedir. Bütün araştırmalarda olduğu gibi istatistik yöntemini kullananlarda da, sonuçların doğruluğunun söz konusu edilmesi doğaldır. Fakat bazı çevrelerde istatistiki araştırmaların sonuçlarına daha büyük bir “güvensizlik” vardıır. Bunun nedenlerinden birisi istatistiki yöntemde kullanılan rakamsal verilerin doğruluğu ile ilgilidir. Kuşkusuz ele alınan verilerin gerçeği yansıtmaması, bunların işlenmesi sonucu ulaşılacak sonuçların da gerçeklerden uzak olmasına yol açar.
Öte yandan tüm ekonomik ve sosyal olayları rakamlarla ifade etmek de her zaman mümkün olmayabilir. Rakamlar, olayın ancak bir yönünü yansıtır. Böyle bir durumda yalnızca ölçülebilen bilgilerle (rakamlar) sürdürülen bir araştırma, olayı tüm yönleriyle açıklamakta yetersiz kalacaktır. Bütün bu güçlüklere karşın, yöntemin sınırlandırmalarının bilincinde olarak yapılan istatiksel çalışmalar, bilimsel araştırmalarda çok sağlıklı sonuçlar verebilir. Nitekim yöntemin bugün yaygın şekilde kullanılması da bunu göstermektedir.